Dünyada ve Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de infertilite (kısırlık) önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmacıların doğurganlık ve sağlık konusunda hemfikir oldukları bir alan vücut ağırlığıdır. İnfertilite konusunda yapılan çalışmalarda her iki cinsiyette de beden kitle indeksinin artışı infertilite görülme oranını arttırmaktadır.
Beslenme, hem kadınlarda hem de erkeklerde üreme verimliliğini arttırmada önemli bir rol oynar. Çünkü hormonların yapı taşları besinlerden gelmekte ve üreme kalitesini de etkilemektedir. Sperm ve yumurtaları serbest radikallerde korumak için gerekli olan antioksidanlar da yediklerimizden alınmaktadır.
Ayrıca Seguimiento Universidad de Navarra (SUN) Projesi’nden 485 kadın üzerinde yapılan bir vaka kontrol çalışması, dengeli bir diyetle çiftlerin üreme sonuçlarının arttığını göstermiştir.
Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu ve Harvard Tıp Okulu’ndan araştırmacılarının, diyetin doğurganlık üzerindeki etkisini inceleyen çalışma sonucuna göre;
- folik asit
- B 12 vitamini
- Omega-3 yağlı asitler ve
- Akdeniz diyetinin(Med-diet) doğurganlık üzerinde olumlu etkisi olduğu ortaya çıktı. Trans yağ ve sağlıksız diyetlerin ise (kırmızı ve işlenmiş etler, patatesler, tatlılar ve tatlandırılmış içecekler açısından zengin olanlar”) olumsuz etkileri olduğu tespit edildi. (Ön Halk Sağlığı . 2018; 6: 211;)
Sonuç olarak, günlük diyette doğru bir protein (hayvansal ve bitkisel kaynaklar tarafından dengelenmiş), karbonhidrat(yüksek lifli), lipit (trans yağları azaltılmış), antioksidan ve folat dengesi optimum üreme sağlığı için temel yarar sağlar ve kısırlık riskini azaltır. (Ön Endokrinol (Lozan) . 2019; 10: 346.)