Metabolik Sendrom ve Omega Diyeti

Metabolik Sendrom ve Omega Diyeti

Metabolik sendrom (MetS)  insülin direnci temelinde abdominal obezite, arteriyel kan basıncı yüksekliği, aterojenik dislipidemi, glukoz intoleransı ve hiperglisemi gibi bilinen metabolik risk faktörlerinin topluluğudur. İnsülin direnci ile beraber Tip 2 diyabet, esansiyel hipertansiyon, alkolik olmayan karaciğer yağlanması, polikistik over sendromu, uyku-apne sendromu, hiperürisemi, mikroalbuminüri eşlik edebilen klinik ve laboratuvar bulgulardır. (J Neur Sci 2006;23(2):93-101.)

İnsülin direncine yönelik beslenme önlemleri diğer MetS bileşenleri için de faydalı olacaktır. Özellikle diyetteki doymuş yağlar, tekli doymamış yağ asidi yerine karbonhidratlarla yer değiştirdiğinde, serum trigliserid düzeyleri artar ve yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) kolesterol düzeyleri düşer. Bu nedenle ilk önlem; diyetteki karbonhidrat miktarını ve doymuş yağ oranını azaltmak olmalıdır.

Doymuş yağ oranının azaltılması ve düşük glisemik indeks/glisemik yük içeren karbonhidratların tüketilmesi ana yaklaşımdır. Karbonhidrat-yağ protein arasında bir denge oluşturularak önerilen bu tür dengelenmiş beslenme biçimi obezitenin azalmasına ve de insülin direncinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olacaktır. (. Turkiye Klinikleri J Cardiol-Special Topics 2010;3(2):19-23.)

Sonuç olarak, MetS’li hastalar için tedavi edici yaşam tarzı değişikliğini sağlamaya yardımcı olacak beslenme önerileri içerisinde, sağlıklı vücut ağırlık kaybının sağlanması ve ağırlığın korunumu temel olmak üzere, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri temel alınarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmelidir. Bu kapsamda; “Omega diyeti” başlığı altında tanımlanan diyetin 7 temel ilkesi aşağıdaki şekilde önerilmektedir: 

 1. Omega-3 yağ asitlerinden zengin besinlerin daha sık tüketilmesi (balık, somon, ton, ringa, uskumru, vb. ceviz, keten tohumu, yeşil yapraklı sebzeler), 

2. Tekli doymamış yağ asit alımını arttırmak amacıyla zeytin, fındık veya kanola yağının kullanımı,

3. Günde 5-7 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi,

4. Bitkisel protein ve posa alımını artırmak amacıyla kuru baklagil ve sert kabuklu meyvelerin (diyet enerjisi hesaplanarak) tüketilmesi,

5. Doymuş yağ alımını azaltmak üzere yağsız ve/veya az yağlı et ve süt ürünlerinin tercih edilmesi, 

6. Omega-6 yağ asitlerinden zengin mısır özü ve ayçiçeği yağlarının fazla tüketilmemesi,

7. Trans yağ asitlerinden zengin margarin, “fast food” gibi besinlerin tüketimlerinin azaltılmasıdır. (Türkiye Klinikleri Cardiovascular Sciences, 2012 – Cilt 24, 3)