Ramazan’da mide problemlerinin nasıl önüne geçilebilir?

Ramazan’da mide problemlerinin nasıl önüne geçilebilir?

Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, çeşitli mide problemlerini de beraberinde getirebiliyor. Açlık süresinin uzun olması mideden salgılanan asit miktarının da artmasına neden oluyor. Bu durum, gastriti olanların midesinde yanma, kazınma, ağrı gibi yakınmaların ortaya çıkmasına, ülseri olan hastalarda ise kanama, delinme gibi sağlık sorunlarının gelişmesine yol açabiliyor. 

Ülseri olanlar dikkat! 

Ramazanda öğün araları oldukça uzamaktadır. Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları tetiklemektedir. Özellikle mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanlar, kan sulandırıcı ve romatizmal ilaç kullanan hastalar, mide rahatsızlıkları ve mide kanaması riski açısından dikkatli olmalıdırlar. Bu kişilerin Ramazan ayını herhangi bir mide rahatsızlığı yaşamadan sağlıkla geçirmeleri için bir uzmana danışmalarında fayda vardır. 

Çok ve hızlı yemek hazımsızlığa yol açıyor!

Oruç tutarken mide rahatsızlığı geçirme riski en yüksek olan kişiler; gastrit, ülser ve reflü hastalığı olanlardır. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonra yatılması, reflü ataklarını tetikleyebilmektedir. Ayrıca uzun süren açlık sonrasında zamanla sindirim sisteminin hareketleri de azalmaktadır. Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek yemek karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabilmektedir. Midelerinde gastrit veya ülser sorunu olanların oruç tutmaya başlamadan önce tedavilerini tamamlamaları tavsiye edilmektedir. Mide yakınmaları hafif boyutta olan kişilerin, diyet ve ilaç gibi önlemlerle oruç tutmasında bir sakınca görülmemektedir. Kronik hastalığı, geçirilmiş ülseri veya mide kanaması olanların ise Ramazan öncesinde bir uzmana başvurarak gereken önlemler almaları, gerekiyorsa bu süreci ilaç tedavisi ile desteklemeleri gerekmektedir.

Ramazan’da mide problemlerinin önüne geçmek için;

  1. Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün, iftardan sonra ise 1-1.5 saat aralıklarla ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
  2. Oruç tutan mide hastaları istenmeyen sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için mutlaka sahur yapmalıdır. Sahurda süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan mideyi rahatsız etmeyecek bir öğün tercih edilmelidir.
  3. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanmalı, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmelidir. Ayrıca enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten; bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler seçilmelidir.
  4. Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, maden suyu gibi içecekler tüketmeye özen gösterilmelidir.
  5. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlaç, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar veya meyve tatlıları kaçamak olarak tüketilmelidir.
  6. Hazımsızlığa neden olmaması için yemekleri hızlı yemekten kaçınılmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
  7. Bir kerede büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
  8. Sindirime yardımcı olması için iftardan hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek yerine, biraz beklenilerek kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalıdır.
  9. Ramazan ayında mide sağlığını korumak için yemeklerin pişirme yöntemlerine de çok dikkat edilmelidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
  10. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde; kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler gibi lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR