Reaktif hipoglisemi, gün içinde kan şekerindeki düşmeler nedeniyle ortaya çıkan ve insanda şeker, çikolata veta tatlı birşeyler yeme ve atıştırma ihtiyacı yaratan bir durumdur.
Özellikle yüksek glisemik indeksli, yani kan şekerini hızla yükselten karbonhidratlar yendikten sonra, önce kandaki şeker ve arkasından insülin hormonu hızla yükselir. İnsülin, kan şekerini düşüren bir hormondur. Kişiler şekeri düştüğünde ya şekerli bir besini içgüdüsel olarak tercih eder ya da şekerli bir şeyler tüketmeyi alışkanlık haline getirir. Oysa ki; şeker ve şekerli besinler reaktif hipoglisemisi olanlarda kesinlikle tüketilmemesi gereken yiyeceklerdir. Şeker yedikçe insülin salgılanır, insülin salgılandıkça şeker düşer. Yeniden kan şekerini yükseltmek için şeker yiyen kişi insülin yine aşırı salgılanır ve bu kısır döngü doğru besin seçimi yapmayan ve doğru öğün düzeni kurmayan birey için içinden çıkılmaz bir duruma dönüşür. Daha sonra fazla karbonhidrat tüketmeye bağlı olarak kilo alımı kaçınılmaz olur.
Her canı şekerli besin isteyen kişi reaktif hipoglisemi olmadığı gibi her sık acıkmanın nedeni de hipoglisemi olamaz. Reaktif hipoglisemisi olan kişilerin en belirgin özelliği yemek yedikten sonra iki-beş saat içinde kan şekerinde belirti verecek şekilde kan şekeri düşmesi eğilimi, titreme, güçsüzlük, terleme ve şekerleme dediğimiz uykuya meyil ile kendini göstermesi gerekir.
Mutlaka sağlıklı yaşam tarzına geçilmeli
Reaktif hipoglisemi tedavisinin ilk basamağı sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenmenin ana noktası da kesinlikle sağlıklı karbonhidratlardan yeterince, zararlı karbonhidratlardan da kesinlikle kaçınmaktır.
Buna mutlaka düzenli egzersiz eklenmeli, alkol ve sigara kullanımı varsa tüketilmemeli, gerekirse ilaç tedavisi başlanmalıdır. Reaktif hipoglisemi tanısı alan kişilerin ileride bir diyabet hastası adayı olabileceği unutulmamalıdır. Bu sebeple doktor kontrolünde prediyabet olan reaktif hipoglisemi hastalarında kullanılan uygun ilaç diyabet riskini azaltmaktır ve uzun dönemde güvenli olarak hastalığın tedavisinde koruma sağlar. Fakat yapılan yeni araştırmalar; reaktif hipoglisemisi olan diyabet adayı kişilerin sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yüksek karbonhidratlı beslenmeden uzak durarak 10 yıl içinde çıkabilecek diyabeti yüzde 60 oranında önlediğini göstermiştir.
Doğru miktarda doğru karbonhidrat tüketmeli
Reaktif hipoglisemi ile yaşam zor olduğundan öğünlerde mümkün olduğunca az karbonhidrat alınmalı. Bu aşırı insülin üretimini önleyerek kan şekerinin de gün boyu dengeli olmasını sağlar. Taze sebzeler, taze meyveler, tam tahıllar öğünde mutlaka bulunmalı ama aşırı miktarlardan kaçınılmalıdır. Ana öğünlerde protein içeren besinler kırmızı et, yumurta, tavuk eti, balık eti ve hindi eti daha fazla miktarda yenilmeli.
Taze meyve mutlaka tüketilmelidir. Reaktif hipoglisemide elma, armut, portakal, şeftali, mandalina, greyfurt, ayva gibi glisemik indeksi düşük meyveler öncelikle tercih edilmeli ve ara öğünde tek başına meyve tüketmekten korkmamalı. Kuru meyveler bol diyet lifi ve antioksidan içerirken meyve şekerini de taze meyvelere göre daha fazla içerir. Kuru meyvelerden iki-üç adeti bir ara öğünde geçmemeli, tercih edilirse yanına badem, fındık, yer fıstığı, Antep fıstığı ve ceviz gibi kavrulmamış kuru yemişlerle birlikte tüketilmeli. Ara öğünlerde hipoglisemili kişilerde peynir, ayran, cacık ve doğal yoğurt en iyi kan şekeri dengeleyicisidir.
Patates gibi nişastalı sebzeler yerine kabak, patlıcan, pırasa, kereviz, enginar, lahana, taze fasulye, karnabahar, ıspanak, semizotu mevsime uygun olarak seçilmeli. Kıvırcık, marul, salatalık, soğan, tere, roka, maydanoz, dereotu, taze kekik, biber, limon, turp, domates ve taze nane bolca öğünlerde tüketilmelidir.
Kuru baklagiller; kurufasulye, yeşil mercimek, nohut, kurubarbunya ve kurubörülce hipoglisemiden koruyan en önemli besinlerdir. Dirençli nişasta içeren ve insülinin aşırı salgılanmasını önleyen diyet lifine sahip olması hipoglisemide kan şekerinin yavaş yükselmesi ve ani düşmesini kontrol altına alan eşsiz sağlıklı karbonhidrat çeşitleridir.
Yemek saatleriniz düzenli olmalı. Her gün 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin.
Tanı için doğru şeker yüklemesi çok önemli
Hipoglisemi tanısını koymak zordur fakat 75 gram glikoz verilerek yapılan kan şekeri testi ile tanı konulabilir. Kan şekeri testi 55 mg/dL’nin altına düşmeye başladığında sağlıklı insanda hipoglisemi belirtileri gelişir. Bu sebeple reaktif hipoglisemi tanısı koymak için şeker testinde yarım saat aralıklarla kan şekeri ve aynı anda insülin düzeyine de bakarak iki-üç saatlik test sonucunda tanı koymak gerekir.