Stres, vücudun dengesini bozan, onu tehdit eden ya da vücut tarafından bu şekilde algılanan durumlara karşı verdiği yanıttır. Stres akut ve kronik olmak üzere iki çeşittir.
• Akut stres; bir anda çıkan strestir. Akut stres durumunda vücut glikoz salınımını arttırarak kasları ve beyni daha hızlı beslemeye başlarken kalp atışı ve nefes alışverişi hızlanır.
• Kronik stres; uzun süreli, kalıcı etkiler yaratan durumlarda vücudun olması gerekenden çok savaş ya da kaç konumunda kalmasıdır.
Stres hormon mekanizması üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Adrenalin ve kortizol hormonları her iki durumda da yükselir ve akut streste sorunun çözülmesi ile düşmeye başlar. Fakat kronik streste vücut çok uzun süre kortizol salınımına maruz kalır. Sağlıklı bir dinlenme moduna geçemeyen vücutta bağışıklık sisteminin düşmesi, kan şekeri salınımının normale dönememesi, kardiyovasküler risklerde artış ve sinir sistemindeki olumsuzluklar en sık görülen problemler arasında yer alır. Psikolojik olarak anksiyete ve negatif ruh durumu ile karşı karşıyayken fiziksel olarak bağırsak hareketlerinde bozukluklar, karın çevresinde şişkinlik ve kramplar kaçınılmaz olur.
Stresliyken artan kortizol salınımı leptin duyarlılığını azaltarak tokluk hissine engel olur, artan açlık hissi ve kan şekeri dalgalanmaları ise yemek yemeye ve dolayısıyla yağ depolamaya sebebiyet verir.
Kortizol, bağışıklık sistemini baskılar, kan basıncını ve kan şekerini yükseltir. Çok büyük olasılıkla da kronik kortizol yüksekliği yağlanmaya ve kilo almaya neden olur. Kortizol sadece kilo aldırmakla kalmaz, karın yağlanmasını, özellikle de karaciğer yağlanmasını arttırır.
Stresten korunmak için renk renk sebze ve meyveleri hayatınıza katarak stresin oluşturduğu serbest radikalleri vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Tam tahıllar ve kurubaklagiller gibi liften zengin besinler tüketmeye özen göstererek stresliyken ilk uyarı veren bağırsak floranızı koruma altına alabilirsiniz. Kahve, yeşil/siyah çay, çikolata gibi kafein içeren içecek ve yiyecekleri azaltmaya özen gösterin. Yemeklerinizi yavaş yemeye ve bol çiğnemeye dikkat ederek azalan leptin duyarlılığını arttırabilirsiniz.
Kaynak :
Stres Yönetimi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 21, Sayı 1 (2001) 91-109
Duygusal yeme, besin alımını etkileyen faktörler ve temel hemşirelik yaklaşımları, Psikiyatri Hemşireliği Dergisi